Sanal gerçeklik son dönemlerin en moda kavramlarından birisi cep telefonları kadar yaygın olmasa da yakın zaman sanal gerçeklik gözlükleriyle sokaklar dolaşan insanları gördüğümüzde hiç şaşırmayacağız. En azından park ve benzeri yerlerde sanal gerçeklik gözlükleri için özel alanlar yapılacağı kesin. VR – Virtual Reality olarakta bilinen sanal gerçeklik bireylerin bilgisyarlar sayesinde oluşturulan simülatif ortamlarda gezebilmelerine olanak veren bir sistemdir.
Her ne kadar yeni bir icatmış gibi algılansa da sanal gerçeklik sanıldığı gibi yeni bir olay değil. Bazı teknolojiler insanların kullanmaları için hazırl olmalarını bekliyor resmen. İlk kullanımlarına 1970 li yıllarda rastladığımız sanal gerçeklik ABD’li mühendis Ivan Sutherland (1938) tarafından ortaya atılmış bir proje. Hatta 1960 Morgan Heilig Sensorama adlı bir tek kullanıcılı bir konsol geliştirdi. Yalnız geliştirdiği modelde kullanıcı olayları sadece pasif olarak izlemekteydi. Sutherland bu fikri geliştirerek gerçek anlamda sanal gerçeklikle ilgili ilk modeli yaptı. Bilgisayar kullanımını devreye alarak kullanıcının etkileşimde bulunmasını başardı.
İlk yapılan model her ne kadar kafaya takılıyor olsa da aşırı ağırlıktan dolayı tavandan iplerle sarkıtılması gerekiyor. Bu ağırlık olayı ilk bilgisayarların hantal yapısını hatırlatıyor insana. Matrix filmini izleyenler sanal gerçeklik kelimesinin hayatımıza giriş zamanlarını az çok hatırlayacaktır.
Filmlerde izlediklerimiz eninde sonunda gerçek oluyor. Zamane gençleri bu yenilikleri takip etmekte zorlanacaktır.
