İnsanlık olarak geçmişten bugüne sürekli olarak sorunlar yaşadık ve bu sorunları çözmeye uğraştık.Nasıl üretebileceğimizi, nasıl geliştirebileceğimizi, nasıl daha iyisini yapabileceğimizi bulmaya çalıştık.Hayaller, deneyler, buluşlar, icatlar, ve keşiflerle dolu binlerce yıldır dünya üzerinde yaşıyoruz.
En çok “yeni” fikirlerin, yeni” buluşların, “yeni” icatların, “yeni” yöntemlerin faydasını gördük. Yenilikler sayesinde bugünü modern dünyamız şekillendi. Barınma, iletişim, ulaşım, sağlık, beslenme, eğlence, eğitim, güvenlik vb. tüm ihtiyaçlarımız “yenilikler” sayesinde geçmişe göre olabileceği en rahat ve kolay hale geldi.
Son 25 yıldır dünyada üretim yöntemleri, tasarım şekilleri, iletişim ve ulaşım ağları, hizmet ve pazarlama anlayışı, organizasyon ve çalışma yöntemleri hızla yenileniyor, değişiyor ve gelişiyor.AR-GE (Araştırma ve Geliştirme) çalışmaları çok hızlı bir şekilde işliyor ve ülkelerin ekonomik değerleri haline geliyor. İşte bu yüzden “yenilik” yani “inovasyon” kavramını öğrenmeli, bu kavramın amacını benimsemeliyiz. Tüm bu gelişim sürecine geç kalmadan katılmalıyız.
İnovasyon; bir olgunun, işleyişin, yöntemin, durumun yenilenmesi ve geliştirilmesidir. Yani; var olanından daha iyi, daha faydalı yapma çabasıdır. Bilinen ve kullanılan halini daha farklı yapma durumudur. Bu kavramın amacı; daha iyi, daha kullanışlı, daha güvenli, daha konforlu, daha temiz, daha kolay, daha rahat, daha ulaşılabilir, daha başarılı (daha aklınıza yeni ne gelirse) fikirler, yaklaşımlar, yöntemler, uygulamalar ortaya çıkarmaktır.
İnovasyon(yenilik) sadece ürün üzerinde yapılmaz. Hizmet, organizasyon ve pazarlama üzerine de inovatif(yenilikçi) yaklaşımlar uygulanır. Hatta; toplumlarda, siyasette, yaşam tarzında, edebiyatta ve sanatta, sporda yani dünya üzerindeki her olgu için inovasyon(yenilik) yapılabilir.
Özetle; inovasyonu kavrayabilmek için inovatif (yenilikçi) düşünmek gerekir. Var olan kural ve işleyişlere sonuna kadar bağlı kalarak yapılmaya çalışılan işler; yeninin, çağın gerisinde kalacaktır.
