Yüzyıllar boyu insanoğlu sürekli belli soruların cevabını aramakla meşgul olmuştur. Bazen bu sorunlar herkesi ilgilendirirken bazen bu sorunlar daha özel durumlar oluşturmuşlardır. Bu sorunlardan birisi de uçakların yerden ne kadar yüksek olduğunun hesaplanmasıyşa ilgili olan bir durum.
1960 yıllı yıllarda uçakla uçmanın yagınlaştığı zamanlarda pilotlar yere ne kadar mesafe kaldığını hesaplayamadığı için kazalar oluşmaktaydı. Bu ihtiyacın farkına varan Donald Bateman (1932) Yere Yakınlık Uyarı Sensör Sistemi geliştirdi. İngilizce Controlled Flight Into Terranin kelimelerinin kısaltması olan Yere Doğru Kontrollü Uçuş CFIT olarak bilinmekte. Pilotların yerden yükseklik mesafesini Fit olarak belirtmesini de az çok anlamışsınızdır. Öyle ya herşeyin bir sebebi var.
Yerden yüksekliği radar altimetre isimli bir cihaz sayesinde alan sistem, barometrik altimetreden, kanatlara takılan sensörlerden ve süzülme yolunu takip eden sensörlerden verileri alarak inişin güvenli olmasını sağlamaktadır. Uçakla inme konusunda değişkenler çok fazla olduğundan fazla sayıda sensör kullanılması uygun görülmüştür. Çoklu sensörlerden alınan veriler daha sonra uçuş düzenindeki eğimleri saptamak amacıyla kullanılır.
Alınan verilere göre aşırı alçalma, irtifa kaybı ve tehlikeli eğim saptadığında pilot uyarılarak güvenli şekilde iniş sağlaması için bilgiler iletilir.
Genel olarak inişte 5 temel risk oluşmakta. Bunlar;
- Aşırı alçalma
- İrtifa kaybı
- araziye yaklaşma oranı
- güvenli arazi boşluğu
- kayma yolu sapması
Bu beş tehlike için pilota farklı uyarılar yapılır. Pilot yapılan uyarının cinsine göre önlemini almaktadır. Günümüzde uçaklarda yere yakınlık uyarı sisteminin kullanılması zorunlu hale getirildi. Bu sistem sayesinde daha kötü hava koşullarında da uçmak mümkün oldu.