Beyin Fırtınası ve Problem Çözme – A. Özge AĞAÇ

3262
Problem nedir?
Bilinen ancak çözümü henüz bulunamamış engel, istenmeyen durumdur.
Peki çocuklara direkt olarak;
Senin problemin ne? “, “Çevrendeki problemler ne?” Soruları sorulmalı mıdır?
Aman ha!
Bilindiği gibi problem çözme basamaklarında 1. basamak ‘Problemi fark etmek’ tir.
Yani problemini henüz görememiş bir çocuğa bu soru sorulduğunda, gözünde herhangi bir ışık görmek olanaksızdır.
Çoğumuz öğrencilerimize;
-Hadi çocuklar haftaya proje üretin,
-10 sorun 10 çözüm kağıda yazın getirin,
-İnternetten araştırın,
Gibi ödevler veriyoruz.
Bu, onlara merdiven basamaklarına basmadan yukarı çıkmalarını söylemekten farksızdır.
Tüm bu gibi yanlış başlangıçların sonucunda çocuk zaten halihazırda bulunan, özgün olmayan ve defalarca gördüğümüz örneklerle karşımıza geliyor.
Bizler de günü kurtarmış oluyoruz.
Yanlış.
Problem çözme becerisi yalnızca ders için değil, hayatın her alanında kullanabilmeleri gereken çok çok önemli bir beceridir.
Bu yüzden onların bolca problem -görmelerine- izin vermemiz gerekiyor. Sınıftan başlayabilirler örneğin…
Emin olun doğru şekilde başlangıç yapıldığında etraflarındaki yüzlerce sorunu fark edeceklerdir.
Fark etmek yetmiyor elbette. Bu aşamayı atlattıktan sonra sistematik bir şekilde basamakları tırmanırlarsa, sorun çıkaran bireyler değil çözüm üretmeye yatkın bireyler olmaya bir adım daha yaklaşacaklardır.
Ders içi ya da ders dışı, öğrencilerime “Bana yaşadığınız sorunlarla değil çözüm önerilerinizle birlikte gelin, sizi boş çevirmem ” diyorum ve sonuçları beklentimin üzerinde.
Pek güzel demiş Konfüçyüs:
“Karanlığa küfretmektense, bir ışık da sen yak.”
++++
Beyin fırtınası tekniğiyle problem çözme basamaklarını işleme önerisi:
1- ” Bir iş görüşmesi için şehir dışına gittiniz. Ancak çok az paranız var ve idareten düşük kalite bir pansiyonda sabahlamak zorunda kaldınız. Sabah uyandığınızda akşam yol yorgunluğuyla çantanızdan iş görüşmesi için giyeceğiniz gömleği çıkarıp asmayı unuttuğunuzu fark ettiniz. Ütülemeniz gerekiyor. Odanın her yerine baktınız. Havlu, şampuan, sabun, eski bir saç kurutma makinesi, gece lambası, yastık, diş fırçalarken kullanılan çelik bir bardak ve yataktan başka hiçbir şey yok. Resepsiyonu aradınız ama ütü odası olmadığını öğrendiniz. Bu iş görüşmesi sizin için son şans. Dolayısıyla kırışık bir gömlekle giderek, iş görüşmesinden red cevabı almayı asla istemiyorsunuz. Üstelik yetişebilmeniz için 15 dakika içinde çıkmanız gerekiyor. Ne yapardınız?
//////Burada öğrencide çelik bardağı saç kurutma makinesiyle ısıtarak gömleği nispeten daha iyi duruma getirebileceği fikri oluşturulabilir. Eldeki malzemelerle daha iyi çözüm önerileri de üretebilirler.
2- ” Havanın çok sıcak olduğu bir okul günü. Bahçede arkadaşlarınla oyun oynarken eteğin bir yere takıldı / pantolonun arkası söküldü ve boydan boya yırtıldı. Kimse fark etmeden hızlı hızlı sınıfa koştun. Ne yazık ki eteğinin/ pantolonun durumu hiç de iyi değil. Arkadaşlarının ve öğretmenlerinin seni bu durumda görmelerini istemiyorsun. Hemen arkadaşların vasıtasıyla öğretmene anneni aratıyorsun ama annen telefona cevap vermedi. Okul da seni eve göndermedi zaten o halde gidebilecek durumda da değilsin. Havalar da sıcak olduğu için beline bağlayacağın hiçbir şey yok. Okulda iğne iplik de yok. bu sorunu nasıl çözersin?
//////Burada ise öğretmenlerin hemen hepsinde bulunan zımba yı kullanarak geçici bir çözüm üretebilmeleri sağlanabilir.
Daha farklı olaylar türetilebilir ve bu olaylar üzerinden sorun çözme becerileri geliştirilebilir. Herhangi bir televizyon haberinden örnek verilerek öğrenciler haberleri takip etmeye de teşvik edilebilir.
Sevgilerle…
Ayşe Özge Ağaç
Facebook Yorum